Yazar
Melike YAVUZ
Uzm. Dr., Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD. Öğretim Üyesi
Özet
-
İlk aşının onsekizinci yüzyıl sonlarında bulunuşundan bugüne sayısız yaşam kurtarmış olan aşılar, dünya çapında sağlık ve refahı da arttırmıştır. Toplum düzeyinde aşı ile önlenebilir hastalıklarla ilişkili morbidite ve mortaliteyi önlemek için aşılama programlarının yüksek aşılama oranlarına ulaşabilmesi ve sürdürülebilmesi gerekir. Yüksek aşı kapsamını sağlamak birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörlerden birisi, önemi gün geçtikçe artan ve aşıların geciktirilmesi veya reddi ile sonuçlanan aşı tereddütüdür. Aşı karşıtlığı ise ebeveynlerin aşıyla ilgili tereddütlerini derinleştirmekte ve karmaşıklaştırmaktadır. Bu dosya, aşı karşıtlığını, biçimleri, nedenleri, sonuçları ve çözüm önerileriyle tarihsel bağlamda ele almayı amaçlamıştır.
Summary
-
Vaccines which saved countless lives, has also increased the health and well-being worldwide since the first vaccine was found in the late eighteenth century. In order to prevent morbidity and mortality associated with vaccine-preventable diseases at the community level, vaccination programs should be able to achieve and sustain high vaccination rates. Achieving the high vaccine coverage is related with many factors. One of these factors is vaccine hesitancy, whose importance is increasing day by day and results with delayed vaccination or rejection. Anti-vaccination deepens and complicates the vaccine hesitancy of parents. This file seeks to address the anti-vaccination in its historical context with its forms, causes, results and proposals for solutions.