Yazar
Alâeddin ŞENEL
Emekli Öğretim Üyesi

Özet

  • Yazıda genel olarak, toplumların yapısında görülen gelişmeler, tarihsel sosyolojik bir yaklaşımla eşitlikçi-eşitsizlikçi ilişkilere bakılarak ele alınmaktadır. Değişen toplum biçimlerine koşut olarak, insanların eşitliği eşitsizliği ile ilgili görüşler ve tartışmalar üzerinde durulmaktadır. İrdeleme, insanın ve toplumun organik (biyolojik) evrimi temelleri üzerinde yükseltilen kültürel evriminin niteliğinden ve verilerinden başlatılmaktadır. İlkel komünal eşitlikçi topluluklarda (komünal geçim etkinliklerinin kadın-erkek işlevsel işbölümü ürünü statü (konum) farklılaşması dışında) eşitsizlikçi kurumlara yol açmadığı gözlemlenmektedir. Buna uygun olarak, topluluk yapısının niteliği hakkında “eşitlikçi kararlı denge yasası” saptamasında bulunulmaktadır. İlkel topluluklardan uygar topluma geçişte, kadınların bitkisel, erkeklerin hayvansal besin üretiminde uzmanlaşmaları gözlemlenmekte. Bunun uzantısında, yerleşik çiftçi-göçebe çoban topluluklar arası savaşçı ilişkilerin sonucunda, toplumun eşitsizlikçi sınıfl ı yapı kazanacağı bir yola girdiği belirtilmekte. Göçebe çobanl1arın yerleşik çiftçiler üzerinde egemenlik kurmalarıyla, toplumsal artı aktarımından sömürüden) beslenen ekonomik, toplumsal, siyasal farklılaşmaların (dolayısıyla eşitsizliklerin) sınıfl ı uygar toplumun temellerini atışı gösterilmekte. Toplumun yapısındaki farklılaşmaların bu noktada durmayıp (ilk olarak Mezopotamya kent devletlerinde görülen bir gelişmeyle) tapınağa bağlı profesyonel kapıkulu dinci düşünürlerin görünüşüyle, düşünsel farklılaşmaya ulaşması incelenmekte. İnanç üreten-tüketen farklılaşmasının ürünü bir dinsel ideoloji ile sınıfl ı, devletli, ideolojili uygar toplumun eşitsizlikçi yapısının tamamlanışı işlenmekte. Eşitsizlikçi sınıfl ı toplum yapısının, kast, zümre, sınıf farkları biçiminde kendini gösteren çeşitlemelerine değinilmekte. Sınıfl ı toplumların üstyapısal gelişmelerinin, “Yaratan Tanrı” - “kul insan” eşitsiz ilişkisi örneğine uygun olarak kurulan insanların eşitsizliği inancının tektanrıcılığa dek geliştirilişi izlenmekte. Toplumda görülen, değişen toplum biçimlerine koşut olarak ortaya çıkın sınıf savaşlarına eşlik eden insanların doğuştan eşitliği - eşitsizliği tartışmaları ekseni çevresinde döndürülen ideolojik savaşımlarla göz atılmakta.

Summary

  • The article addresses, in general, developments in social formations through a historical-sociological approach with reference to relations of equality and inequality. Parallel to changing social formations, it examines views and debates concerning equality of and inequality among human beings. Examination starts out from the nature and facts of cultural evolution that in turn rests upon the organic (biologic) evolution of humanity and society. It is observed that primitive communal and equalitarian communities did not lead to non-equalitarian institutions (reserving from diff erences in status which itself derives from gender wise division of labour in communal subsistence activities). Accordingly, the “law of equalitarian stable balance” is inferred for such communities. In transition from primitive communities to civilized society, it is observed that women are specialized in food production from plants whereas men from animals. Then, as a result of warlike relations between settled farming communities and nomadic herding people, society takes a route to unequal and class divided formation. Upon the hegemony of nomadic herding people over settled farmers, there emerges economic, social and political diff erentiation and thus inequalities driven by the transfer of social surplus (exploitation) where we also see the foundations of modern class-divided societies. Diff erentiation in social formation does not stop at this point and (as seen first in Mesopotamian city-states) continues with the emergence of temple-based professional religious thinkers which denotes diff erentiation in thinking as well. The non-equalitarian nature modern society with its classes, state and ideology is supplemented specifically with a religious ideology coming out of the division between those who produce beliefs and others who consume these .The article also touches upon the varieties of non-equalitarian society as manifested in class, caste and status diff erences. The article follows developments in the superstructure of class societies from the belief in inequality of human beings based on inequality between The God, the Creator” and “Man as Servant” to monotheism. The article also takes a look at ideological struggles over equalityinequality that accompany class struggles corresponding to successive model of production.

Anahtar Sözcükler / Keywords

  • TR: Eşitlik, Toplumsal artı, Üretim girişimleri
    EN: Equality, Social surplus, Modes of froduction