Yazar
Fevzi ÖZLÜER
Ekoloji Kolektifi Derneği(ORCID No: 0000-0002-2779-1303)

Özet

  • Gıdanın halkçı bir politikanın konusu haline gelmesinin Türkiye’deki 40 yıllık geçmişi bu yazının konusudur. Bu tarih aynı zamanda Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisi ile tanıştığı, kolektif ve kişisel hak ve özgürlüklerin şirkeler lehine sınırlandırıldığı bir dönemdir. Halkın gıda hareketi bu tarih aralığında 3 dönemde anlaşılmaya çalışılmıştır. Birinci dönem, 1980 darbesi ardından 1999 yılına kadar süren serbest piyasalaştırma sürecidir. Bu süreçte ortaya çıkan hareketlerin gıda ve çevre sağlığı eksenli benimsedikleri politikalar bu yazıda betimlenmiştir. İkinci dönem ise 1999 yılında kabul edilen IMF ve ortak tarım politikalarından 2012 yılındaki Bütünşehir Yasası’na kadar ki dönemdir. Bu döneme karakterini veren ise gıda üreticisi, kullanıcısı ve denetleyicisi toplum kesimlerinin üretim ve yönetimdeki temsil araçlarının ortadan kaldırılması; kurumsal, yönetsel ve örgütsel açıdan gıda üzerinde şirketlerin tam kontrolünün devreye sokulması, gıda sistemeleri üzerindeki şirket mülkiyeti düzeninin yasal araçlarla devlet ve halk lehine bozularak otoriter bir sistemin kurulmasıdır. Bu dönemde ortaya çıkan hareketlerin de gıdanın üretim ve yönetim problemlerine odaklanarak, özellikle tohum ve GDO konusunda hak temelli geliştirdikleri politikalar incelenmiştir. Üçüncü dönem ise bu otoriter dönem içinde, üretimde ve yönetimde temsil yollarının tıkanmasına bir tepki olarak ortaya çıkan Gezi Hareketi sonrasında ortaya çıkan gıda hareketleridir. Bu dönemde şirketlerin kamu yönetimini belirler olması karşısında dayanışma ekonomisi temelli, ortaya çıkan hareketlerin niteliği betimlenecektir.
    Geliş Tarihi : 08.08.2019
    Kabul Tarihi: 26.09.2019

Summary

  • 40 years of history of food becoming subject matter of a populist policy in Turkey is the subject of this article. This history is also a time period in which, Turkey has got familiarized with the free market economy and the collective and individual rights and liberties which have been restricted in favour of companies. The public food movement at this time period has been tried to be understood within 3 eras. The first era has been the free marketization process which has started after the coup of 1980 and continued until 1999. The food and environmental health based policies which have been adopted by the movements arising during this process have been described in this article. The second era has been the period which has begun with the IMF and common agriculture policy which had been acknowledged in 1999 continued until the Law on Unitary Cities which have been emerged in 2012. The facts that characterize this era are; the elimination of representation means of community segments constituting of food producers, consumers and controllers in production and management, enabling full control of companies on food, in terms of corporate,managerial and organizational aspects and establishment of an authoritarian system by breaking the order of company ownership over food systems with legal means in favour of the state and the public. By focusing on food production and management problems, the right based developed policies of the movements emerged in this era, especially on seed and GMO, have been examined. The food movements which have emerged after Gezi Movement, as a reaction to the occluding of representation paths in production and management, within this authoritarian period have constituted the third era. In this period, in respect of the fact that companies determine public administration, the nature of the emerging movements based on solidarity economy shall be described. The article mainly aims to reveal the 40-year track of the food movement.
    Received : 08.08.2019
    Accepted : 26.09.2019

Anahtar Sözcükler / Keywords

  • TR: gıda krizi, ekolojik kriz, çitleme, siyasal temsil, müşterekleştirme
    EN: food crisis, ecological crisis, enclosure movement, political representation, commonize

Geliş Tarihi / Received Date
  • 08.08.2019

Kabul Tarihi / Accepted Date
  • 26.09.2019