Yazar
Bülent KILIÇ
Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD. (ORCID No: 0000-0001-7032-1422)
Özet
-
1970’li yılların en temel özelliği 1978 yılında düzenlenen Alma-Ata konferansını içeren tarihsel bir dönem olmasıdır. Alma-Ata öncesi ve sonrasında yaşanan süreç dünyada sağlık hizmetlerinde önemli değişimlere yol açmıştır. Bu dönemin ikinci özelliği SSCB sağlık sisteminin parlak dönemlerinin artık son yıllarını yaşıyor olmasıdır. Üçüncü özellik ise sağlık hizmetlerinde “başarı” ve “kriz”i bir arada içeren bir paradoxu içermesidir. Bir yandan uzayan yaşam süreleri, öte yandan dünya nüfusunun yarıdan fazlasının düzenli bir sağlık hizmeti alamadığı görülmektedir. Özellikle ülkeler arasında ve gelişmiş ülkelerin kendi içinde bile eşitsiz ve yetersiz bir kaynak dağılımından bahsedilmekte ve sağlık hizmetlerinde eşitliğin sağlanması için tüm hükümetlerin bundan sorumlu olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla 1970’li yıllar tüm ülkelerde sağlık hizmetlerinde evrensel kapsayıcılık, kamu kaynaklarının sağlık hizmetlerine daha fazla ayrılması ve sağlıkta eşitlik hedefl erine odaklanırken diğer yandan ekonomik kriz nedeniyle özellikle yoksul ülkelerde bulaşıcı hastalıklar ve eşitsizlikler alanında başarısızlıklar yaşanmıştır. Ayrıca DSÖ Avrupa Bölgesi ve OECD ülkeleri de giderek artan sağlık harcamaları nedeniyle, sosyal sigorta ve gönüllü/tamamlayıcı özel sağlık sigortası uygulamaları başta olmak üzere sağlık finansman yöntemlerinde bazı değişikliklere gitmeye başlamışlardır. Bu nedenle kapitalist dünyada Beveridge ve Bismarck sistemlerinin harmanlandığı karma modeller ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu dönemin en acı sonuçları ise SSCB’nin parçalanmasıyla birlikte Semashko sağlık sisteminin bırakılması ve eski sosyalist Asya devletlerinin sağlık sistemlerindeki çöküş olmuştur. Sonuç olarak tüm dünyada sağlık sistemlerinin bu dönem sonrasında sigorta ve bütçe uygulamalarını karma bir şekilde uygulayan kapitalist finansman modellerine dönüştüğünü görmekteyiz.
Summary
-
The main feature of the 1970s is that it includes the Alma-Ata conference held in 1978. The process that took place before and after Alma-Ata caused important changes in health services in the world. The second feature of this period is that the last years of bright periods of the health system of the USSR. The third feature is that it includes a paradox that includes “success” and “failure” in health services. On the one hand, prolonged life expectancy, on the other hand, more than half of the world’s population cannot be accessed to receive regular healthcare. Especially among countries and even within developed countries, an unequal and insuff icient resource distribution is mentioned in Alma-Ata and it is stated that all governments are responsible for ensuring equity in health services. Therefore the 1970s, focused on universal coverage in healthcare in all countries, greater allocation of public resources to healthcare and equity in health. However, due to the economic crisis, especially in poor countries, there were failures in the field of communicable diseases and inequalities. In addition, the WHO European Region and OECD countries have begun to make some changes in health financing methods, particularly in social insurance and complementary/voluntary private health insurance practices, due to increasing health expenditures. For this reason, mixed models with the blend of Beveridge and Bismarck systems started to emerge in the capitalist world. The most painful consequences of this period were the abandonment of the Semashko health system with the disintegration of the USSR and the collapse in the health systems of the former socialist Asian states. As a result, we see that the health systems all over the world have turned into capitalist financing models, which have applied the insurance and budget practices in a mixed manner
Anahtar Sözcükler / Keywords
Geliş Tarihi / Received Date
-
05.06.2020
Kabul Tarihi / Accepted Date
-
08.08.2020